(OSGB) yetkisi neden polikliniklere ve tıp/dal merkezlerine verilmiyor?

/ 15 Mart 2010 / 700 views / yorumsuz

Ülkemizde 50 ve üzeri işçi çalıştıran işyerlerinde İşyeri Hekimi bulundurma zorunluluğu var.

Bugüne kadar bu hizmet, işyerleri bünyesinde bulunan İşyeri Hekimleri ile veriliyordu.

SGK 2006 istatistiklerine göre ülkemizdeki özel işyeri sayısı 1.007.629 olarak görülüyor.

Sanayiciler de, İşyeri Hekimliği hizmetlerinin ciddi gider kalemi oluşturduğunu ifade ediyor.

15 Ağustos 2009 da çıkarılan Ortak İşyeri Sağlık Güvenlik Birimleri Yönetmeliği ile sağlık sisteminde başka hangi uluslararası sermaye kuruluşları yer alacak;

Ve ailesi ile çocuklarının rızkını, hekimliğini icra eden, etmek için işyeri açmaya yatıran onurlu kaç hekim daha icra kapılarında kalacak şimdilik bilemiyoruz…

Bizi böyle düşünmeye zorlayan ise alınan kararların belki de çelişkili olması…

Sağlık yatırım kararlarının Özel Yatırımcılar açısından Sağlıkta Planlama hükümlerine tabi olduğunu biliyoruz.

Özel Sağlık Yatırımcıları açısından Sağlıkta Planlama koşulları devam ederken;

Özel Sağlık Yatırımları ile ikame edilebilmesi mümkün olan İşyeri Hekimliği Hizmetlerinin çözümü için başka bir düzenlemeye ihtiyaç duyulması net anlaşılamadı… Çünkü

1. Hatta yeni düzenleme ile kurulacak olan Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri de bir sağlık kuruluşu değil midir ???

2. Yarın herhangi bir vatandaş acil sağlık sorunu ile ilgili olarak açılacak olan bu Ortak Sağlık Biriminin kapısından girerse tıbbi müdahalede bulunulmayacak mı ???

3. Kapıdan giren herhangi bir vatandaşa sağlık durumunun aciliyetine binaen tıbbi müdahalede bulunulacaksa;

Zaten mevcut olan Özel Poliklinikler vardı ve bu hizmeti de yapabilirlerdi… Ne gerek vardı?

· Yönetmelik TTB tarafından hukuk ortamda tartışmaya açıldı!!!

Gelinen noktada; 15 Ağustos 2009 günü 27320 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik ile Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri açılmasına izin verildi.

Bu yetki ile beraber açılacak olan bu kurumlar İşyeri Hekimliği Sertifikası da düzenleyebileceklerdir.

Tanınan bu yetki ile tarif edilen çalışma ortamı, yönetmeliğin yayınlanmasına rağmen hayata tam anlamıyla geçemedi.

Kurulan ve yetki alan 40 civarı kuruluş olduğu halde İş Güvenliği konusu hariç İşyeri Hekimliği Hizmeti sunulamıyor.

Çünkü; Konuyu TTB hukuk ortamına taşıdı.

İki noktada sıkıntı var.

1. İşyeri Hekimliği Sertifikası düzenleme yetkisi

2. İşyeri Hekimlerinin emeklerinin ucuzlaması

Katılmamak hekim olarak mümkün değil.

İşyeri Hekimliği Sertifikaları düzenlenmesi için yaklaşık 4 yıl önce de bir çalışma yapıldı.

Yetkili olarak Çalışma Bakanlığı belirlendi ama

Bu düzenleme Danıştay’ın 28.02.2006. gün ve E.2004/1253 ve K.2006/1658 sayılı kararında şöyle yer aldı:

“İşyeri hekimlerinin sertifikasyon eğitiminde Çalışma Bakanlığının yetkisi bulunmadığı, örgütsel ve bilimsel donanımının da bulunmadığı, Türk Tabipleri Birliğine ise 6023 sayılı Yasa’da sertifikasyon eğitim konusunda tartışmaya yer bırakmayacak açıklıkta yetki verilmediği belirtilerek bu alanda üniversitelerin yetkisine işaret edilmiştir.”

Böyle bir hukuk kararı dururken neden İşyeri Hekimliği Sertifikaları özel sektöre verilmeye çalışılıyor ???

Ama gözden kaçmaması gereken bir ana sıkıntı daha var…

Özel Sağlık Sektöründe yer alan bir sivil toplum çalışması yapan bir birey olarak bu konuyu gündeme taşımak istiyoruz.

· Neden Ortak Sağlık Güvenlik Birimi yetkisi Özel Polikliniklere ruhsatı gereği direkt olarak tanınmadı ???

A. Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Nedir ???

Bir veya birden fazla işyerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini vermek üzere işyeri dışında kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan ve Genel Müdürlük tarafından yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşlarını ve özel hukuk tüzel kişileri tarafından açılan birimdir.

Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinin kurucusunun veya kurucu ortaklarından en az birinin işyeri hekimi veya (A) sınıfı iş güvenliği uzmanı olması zorunludur.

Açılacak olan bu birimler sanayi kuruluşlarına, işyeri hekimi bulundurması zorunlu olan işletmelere İşyeri Hekimliği hizmeti ve İş Güvenliği hizmeti sunacaklar…

B. Özel Poliklinikler;

Ülkemizde Özel Poliklinikler ayakta teşhis ve tedavi hizmeti sunmak amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Ayakta Teşhis Tedavi Hizmeti Sunan Sağlık Kurumları Hakkında Yönetmelik kapsamında açılıyor.

C. Fiziki Şartlar Bakımından Özel Poliklinikler ile Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri Arasında Far Var mı?

Yok. Hatta Özel Polikliniklerden istenen şartlar daha kapsamlı.

Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ile ilgili kaygı içeren cevaplayamadığımız öngörülerimizi saygıdeğer büyüklerimize arz ediyoruz.

1. Ortak Sağlık Güvenlik Birimi oluşturma yetkisi, Sağlıkta Planlama kararları doğrultusunda Özel Poliklinikler başta olmak üzere Ayakta Teşhis Tedavi Hizmeti Sunan Sağlık Kurumları Hakkında Yönetmelik kapsamındaki mevcut kuruluşlara neden verilmiyor???

2. Yönetmeliğe göre açılan Ortak İşyeri Sağlık Güvenlik Birimleri’ne SGK reçetesi yazma ve rapor verme hakkını verecek misiniz ???

3. Bu kurumlara SGK de geçerli reçete ve rapor yazma hakkını tanıdığınızda,

Tam Gün Yasası neticesi, şu şekil bir tezat durum oluşacak !!!:

Aynı hekim hem SGK anlaşmalı bir A Özel Sağlık Kurumunda hasta tedavi edecek,

Ve bir B Ortak Sağlık ve Güvenlik Biriminde SGK kapsamında reçete yazabilecek,

Ama Özel A Sağlık Kurumu aynı statü ile her iki hizmeti sunamayacak…

4. 3. maddede oluşacak fiili durum A Özel Sağlık Kurumunun ticari haklarına hukuken aykırıdır.

Halen Ayakta Teşhis Tedavi Sunan Kuruluşlar Hakkındaki Yönetmeliğine göre hizmet sunan A Özel Sağlık Kurumu yazılı olarak OSGB açma yetkisini Çalışma Bakanlığı’ndan ister ve yazılı olarak olumsuz cevabı alırsa;

Cevap karşılığında idari mahkemelere başvurduğunda yürütmeyi durdurma kararı alması an meselesidir.

5. Aynı hekimin farklı tüzel kişilikler adına hem tedavi hizmeti sunması hem de Ortak İşyeri Sağlık Biriminde hizmet sunması hukuken acaba hangi suiistimali önler ???

6. Getirilen bu uygulama ile İşyeri Hekimliği Ücretlerinin sanayiciler lehine düşeceği zannediliyorsa da bu da yanıltıcıdır.

Çünkü en çok düşen ücret tutarı, İşyeri Hekimi olarak çalışanların ücretleri olacaktır.

İşin sunulması ile ilgili arada özel bir kurum yer aldığı için İşyeri Hekimi olarak yeni düzende çalışan arkadaşın kaybettiği kadar olan ücret tutarını sanayiciye kimse yansıtmaz.

Sanayicilerin beklediği gibi daha düşük maliyetli hizmet değil, gerçek maliyetinde hizmet oluşur.

7. Özel Polikliniklere Aile Hekimliği Merkezi olma hakkı da verilmedi.

Hatta Aile hekimliği’ne geçilen illerde görüldü ki, kurulan Aile Hekimliği Merkezlerinden daha donanımlı Özel Poliklinikler var.

8. Özel Poliklinikler 1. Basamak Sağlık Hizmetlerinde Devlet Memurları ve Kamu Emeklilerine reçete düzenleyebiliyorlardı. 15 Haziran 2009 da Aile Hekimliği’ne geçilecek olması gerekçe gösterilerek bu hak SGK tarafından iptal edildi. Ve SGK 01.Temmuz 2009 tarihi itibarı ile Aile Hekimliğine geçilen illerde başlayacak olan sevk zinciri uygulamasını süresiz olarak erteledi. Konu yargıya yansıdı. Özel Polikliniklerden 2 tanesi de Bölge İdare Mahkemesine gitti. Bu iki işletme yürütmeyi durdurma kararı alarak iptal edilen haklarını geri kazandılar. Diğerleri ise bekliyor. Adalet bunun neresinde???

9. Mevcut Özel Poliklinikler; ortakları olan hekimlerin, yatırımları cebinden yaparak ülkemize kazandırdığı milli sağlık kuruluşlarıdır.

Münferiden hizmet sunmaya meyilli olup zincir sağlık kuruluşu olmayı pek beceremezler ve bu nedenlerden dolayı sermaye tarafından üretilen projelerde yerleri çok olmaz.

10. Özel Polikliniklere Ortak Sağlık Güvenlik Birimi ve Aile Hekimliği yapabilme yetkisi eş zamanlı tanınması ile mevcut kuruluşlar kapanmaktan kurtulur, çalışanlar işsiz kalmaz.

Ülke geneline baktığınızda sağlıkta ciddi bir işlem sayısı ve milyon dolarlık cirolar var…

Sağlıkta Planlama olmalı, ama tekel oluşma tehlikesi göz ardı edilmemeli…

Aslında Sağlıkta sermayenin zincirleşerek tek satıcı olması planlama dâhilinde gözden kaçmamalı…

Kamu Hastane Birlikleri öncesi taraflar iyi düşünmeli…

19 yy da liberalizmin kurucusu Adam Smith’in dediklerini hatırlamakta fayda var…

“ Sosyal devlet olarak bir alanda hizmet sunulacaksa, o mutlaka sağlık olmalıdır. Çünkü sağlıkta kaynaklar kısıtlı, istekler sonsuzdur…”

Saygılarımla…

Dr. Feza Şen

Sağlık Yönetim MBA

Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreteri

Sağlık İşletmecisi

0 532 2778827– fezasen@megamed.org

Tıp fakültesi mezuniyeti sonrası İşletme Fakültesinden Sağlık Bilimleri Yönetimi Uzmanlığımı MBA tamamladım. 1997 yılından bugünlere Özel Sağlık Sektöründe durum tespitleri, kurulum, işletim, yönetim ile ARGE ve ÜRGE safhalarında geleceğe dair projelendirmeler üzerine çalışmaktayım.. 0 532 277 88 27 – fezasen@megamed.org – info@fezasen.com

Yorum yaz