Ayakta Teşhis Kurumlarına Dikkat!!!

/ 4 Aralık 2008 / 614 views / yorumsuz

Öyle özlemişiz ki, ayakta teşhis hizmeti sunan kurumlar olarak yaptıklarımızın görülmesini… Öyle ihtiyacımız var ki şu günlerde yaptıklarımızla fark edilmeye… Prof. Dr. Sayın Sabahattin Aydın’ın SD isimli yayında “Tıp Merkezleri Gereksiz mi” makalesini tüm heyecanımızla okuduk. Sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Sağlıkta Dönüşüm Programının mimarlarından biri olarak, ayakta teşhis kurumlarının kamuya yarattıkları değer karşısında, elde ettikleri sonucu hak etmediklerinin görülmesi önemlidir.

Dal ve Tıp Merkezleri’ni günümüz koşularına göre modifiye etmeliyiz. Yeni model üzerinde iyi çalışmalıyız ki, hem özel sektör hem hastalar hem de kamu hep birlikte pozitif kazançlar elde etsin.

Biraz geçmişi hatırlarsak, 2003 yılında özel sağlık kurumlarının kamu sağlık güvencesindeki hastalara bakabilmesinin önünü açan Tedavi ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği değişikliğinin yapıldığı mayıs ayı sonu gibi çıkarılan ilk genelgede Tıp ve Dal Merkezleri 1. basamak sağlık kuruluşu sayılmıştı.

Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği yönetimi olarak ivedilikle yetkililerle görüştük ve Dal – Tıp Merkezlerinde tanımlı uzman hekim bulunmasının zorunluluk olduğunu ve bu uzman hekimlerin 1219 sayılı kanunla tanınan haklarını anlattık. Ve 2 gün sonra genelge değişikliği yapıldı, Dal ve Tıp Merkezleri bulunması gereken 2.basamak sağlık kurumu konumuna geldi.

O tartışmalarda anladık ki sıkıntı da sektörde pazarın bölünmesi idi.

Bu korkudan özel sunucular kendi aralarında kurtulmalıdır. Dal ve Tıp Merkezlerinin doğru yapılanması hastane yatırımcıları içinde mevcut yatırımlarının verimliliğini artırma modelidir. Dal ve Tıp Merkezinde yapılamayan işlemler nerede yapılacaktır ???

Bu model verimli işletilirse, kazanan sağlığa erişimi kolaylaşan halk ve kamu olacaktır.

Dal ve Tıp Merkezleri müşterek muayenehane değildir. Nitelikli planlandıkları zaman hastane koşularında sunulan hizmetler bütününün bir parçasıdır.

Kadın doğum merkezinin dal merkezinin bir adreste müstakil kurulması ile, bir hastanenin bir bölümü olarak uzman hekim sorumluluğunda stratejik iş birlikçi olması ürettiği hizmetin teknik niteliğini değiştirir mi ???

Ruhsatlandırma koşullarına göre hizmeti sunmaya yetkili uzman hekimlerdir. Uzman hekimsiz 2.basamak sağlık hizmeti olur mu ?

Bu yapılarda yer alan uzman hekimlerin hizmet üretirken gerekli olan tıbbi donanım ve tıbbi bölümlerini ihtiyaçtan yapılandırmaları ise kendi kararlarına göre değil yönetmeliksel düzenlemelere bağlıdır.

Geçmişte örneğin “KBB dal merkezinde bulunması gerekli biyokimya/mikrobiyoloji laboratuarı yerine odyoloji laboratuarı açsın, diğer laboratuar işlemleri içinde hizmet alsın” diye gereken değişikliği sağlamak adına verilen çabaları sağlık kuruluşu dernekleri yöneticileri iyi hatırlarlar.

Sağlık hizmetinin ulaşılabilir olması, hastane hizmetlerinde yığılmaların önlenmesi, hastanelerin daha komplike vakalara odaklanması ve basit- orta seviyedeki sağlık hizmetinin daha ekonomik maliyetlerde alınması modeli kim tarafından reddedilebilir ???

Asıl sorun artık taraflarca görülmelidir. Çözüm, sağlık hizmetine ihtiyacı olanların ekonomik koşullarda üretilen hizmete erişiminin doğru tarif edilmesidir. Çözüm hizmet ihtiyacı olan kişiler ile hizmeti sunan sağlık kurumlarının segmentasyonudur. Tarif etmeye çalıştığımız model sağlıkta planlamanın da çekirdeği olmalıdır. Aile hekimliği ya da güçlü 1. basamak tedavi hizmeti tartışılmazdır ve olmalıdır. Güçlü 1. basamak sonrasında 2. basamak tedavi ihtiyacı olan hastalar için erişim de kolaylaştırılmalıdır.

Gerçeklere birlikte bakalım;

Sağlık hizmetinin alıcısı kimdir ???

Bugün itibarı ile tek alıcı devlettir ve kamu adına SGK’dır.

Sağlık giderlerinin artmadığını iddia edebilirmiyiz ???

Sağlık hizmeti satın almak için en önemli kriter, sağlık sonuçları doğru olan hizmeti kamunun daha ucuza almasıdır.

Öyleyse, sağlık hizmeti sunan kurumlar hizmet niteliğine ve hizmete ihtiyacı olanların ulaşabilmelerine göre segmente edilmelidir.

Sağlık hizmetini planlayan otorite kamu sağlık kurumlarında bu segmentasyonu yapıyor mu ??

Evet, yapıyor. Kendi kurumlarını eğitim hastanesi, hizmet hastanesi, gün hastanesi, entegre ilçe hastanesi diye sınıflayabiliyor.

Bir ufak ilçede eğitim hastanesi açıyor mu ???

Halen cerrahi birimi olan merkezlerdeki uzman hekimler atıl konumda mıdır ???

Evet, kadın doğum uzmanı sezaryen, genel cerrah apandisit yapamıyor. Dal ve Tıp Merkezinde yetkili olmadığı operasyonu hastane ortamında yapabiliyor. Yapabilecekleri operasyonlar genişletilecek diye bekliyorlar.

Dal ve Tıp Merkezlerindeki uzman hekimlerin yapabilecekleri operasyonları kısıtlamak kaynakların verimli kullanılması ile ters değil midir ???

Sektör temsilcileri olarak önerilerimizde; Dal ve Tıp Merkezlerin afiliasyonlar ile teknik bakımdan , güçlendirilmelerinin doğru olduğunu ve bunun hasta güvenliği açısından da olumlu olduğunu ifade ettik.

Kural koyucu otorite de bu konuda gerekeni yaptı ve bu merkezlerde doğabilecek yoğun bakım ihtiyaçları için yapılması gerekenleri 15 Şubatta çıkarılan yönetmeliğin 23. maddesinde yayınlandı.

Demek ki, yönetmeliklerle teknik olarak bu merkezlerin güçlendirilmesi de mümkün !!!

15 Haziran 2007 de Dal ve Tıp Merkezlerinin SGK mensuplarına hizmet vermeye başlaması ile yaklaşık 300 civarında özel sağlık kurumunda verilen hizmet 1800 noktada verilmeye başlamadı mı ???

15 Haziran öncesinde özel kurumların yaklaşık % 70’i de İstanbul’da kurulu olduğuna göre Anadolu’da yaşayanların özel kurumlara erişimi 15 haziran sonrası olmadı mı ???

22 Temmuz seçim sonuçlarında 1800 noktada verilen sağlık hizmetinin seçim sonuçlarında değeri olmadığı iddiası olabilir mi ???

Nusaybin’de ilk özel sağlık kurumu olarak tıp merkezi 01.12.2008 de açıldı. Özel hizmet kalitesini artırmak için öncelikle yatırımı yapar.

Ülkede ilk cyberknife’ı özel yatırımcı almadı mı ???

Sayın Sağlık Bakanımızın kamu sağlık sistemini izleyen saha koordinatörleri var, ama özel sağlık sektörünü izleyen bakanlık adına saha koordinatörü olsa bizleri izlese, bizim objektifimizle baksa sağlığı planlayan denetleyen bilgi gücü kazanmaz mı ???

Gelin çözümü sağlık sektöründeki tüm paydaşlar Türkiye sevdalıları olarak değerlendirelim.

Teknik imkanları güçlendirilmiş Dal ve Tıp Merkezleri ile sağlık sistemimizdeki poliklinik erişimlerini rahatlatır ve sağlık giderlerini düşürebilirsiniz. Onların kollarının uzanamadığı sınırda da hastanelerimiz olmalı. Merkezler ve hastaneler sistemin bütünü değil midir ?

USA’ da yayınlanan “National Health Expenditure Limits: The Case for a Global Budget Process – Ulusal Sağlık Harcama Sınırları: Global Bütçe İşlemlerinin Durumu” makale de sonuç olarak diyor ki; “Hazırlanan ortalama çözüm şu olabilir; alıcıların rızasının sağlandığı, satıcıların (tedarikçiler ) anlaşmaya yanaşacağı yumuşatılmış bir yol. İşe birçok müşteriyle birçok tedarikçiyi talep üzerinde baskı oluşturmak, bir araya getirmekle başlanabilir.

Market piyasasını hatırlayalım. Kanunsal düzenlemeler yaptık, büyük marketler şehir dışında açılsın diye… Sonuç ne oldu ???

Şehir içlerinde orta ölçekli marketler, şok marketler, 4M yerine M, 2M marketler kuruldu. Sebebi ihtiyacı olanın kolay erişmesi !!!

Bunlarda zincirin parçası oldukları için ölçek ekonomisi uyguladılar ve ucuz olmayı da başardılar…

Dal ve Tıp Merkezleri hastanelerde sunulan hizmetler öncesindeki dağıtım kanallarıdır. Tansiyon takibi için merkez hastanenin yükünü arttırmak yerine semt poliklinikleri ile hizmeti ulaşılabilir kılma ve her hekime bir muayene odası sağlamak ülke adına çok olumlu bulduğumuz bir sağlık politikasıdır. Kamuda uygulanmaktadır.

Sağlıkta Dönüşüm Programı, cumhuriyet tarihimizde Refik Saydam, Behçet Uz politikaları ve Sosyalizasyon sonrasında yapılan en köklü çalışmadır.

Öncelikle vatandaş olarak, sonrasında sağlık işletmecisi olarak sonumuz gelene kadar destekleyeceğiz.

İyi bayramlar…

Dr. Feza Şen

Sağlık Yönetim MBA

Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreteri

Sağlık İşletmecisi

0 532 2778827– fezasen@megamed.org

Sağlık Aktuel / www.saglikaktuel.com

Sağlığın Ritmi Programı / www.linetvr.com

NOT: Görüşlerinizi ve iletişim bilgilerinizi mail atmanızı rica ederim.

Tıp fakültesi mezuniyeti sonrası İşletme Fakültesinden Sağlık Bilimleri Yönetimi Uzmanlığımı MBA tamamladım. 1997 yılından bugünlere Özel Sağlık Sektöründe durum tespitleri, kurulum, işletim, yönetim ile ARGE ve ÜRGE safhalarında geleceğe dair projelendirmeler üzerine çalışmaktayım.. 0 532 277 88 27 – fezasen@megamed.org – info@fezasen.com

Yorum yaz