Gelelim Sağlık Sistemine…
Sağlık hizmet süreci teşhis hizmeti ile başlıyor. Hasta ya acilen ya da ayakta sağlık kurumuna başvuruyor. Tıbbi inceleme neticesi tedavisi ya ayakta devam ediyor, reçetesini günlük yaşam koşulları içinde kullanıyor. Ya da hasta yatırılarak operasyon veya medikal uygulama ile tedavi ediliyor. Sürecin başlangıcı ayakta sunulan teşhis hizmetidir.
Ülkemizde ayakta teşhis ve ayakta tedavi hizmeti, özel hastanelerin poliklinikleri ile beraber, tıp merkezleri, dal merkezleri, poliklinikler ve diğer sağlık kurumlarında verilmektedir. Yatırılarak verilen tedavilerde ise kritik zaman dilimi 24 saattir. 24 saate kadar tıp ve dal merkezleri de hastaları belli endikasyonlarda opere edebilmekte veya medikal tedavi uygulamaktadır. Günü birlik yatışlar hariç yatarak tedavi hizmeti ise sadece hastanelerde verilmektedir.
İşte Kritik Nokta Ve Özel Sağlık Sunucuları Arasında Bütünleşme Burada Başlıyor !!!
Süreç ayakta teşhis ile başladığına göre, yataklı tedavi işleminin girdileri poliklinik hizmetleri sonrası oluşur. Sağlık verilerine baktığımızda ayakta yapılan tedavi, tüm başvuruların % 85-90’ı gibidir. Geri kalan % 10-15 ise yatarak tedavi edilen hastalardır.
Öyleyse, ayakta teşhis sunan kurumlar olan tıp ve dal merkezleri hastaneler ile bütünleştirirse yani entegre edilirse, hizmeti alan hastaların tüm ihtiyaçları karşılanır.
Bu işlem esnasında önemli kaynak kalemi olan sağlık insan gücünü yani hekimleri de bu kurumlar ortak kullanırsa verimlilikte artar. Bu sağlık kurumları ihtiyacı olan hekimleri de, birbirinden alarak kullanırsa kural koyucu otoritenin de tarif ettiği gibi planlanan insan gücünün etkin kullanımı olur…
Hem de sağlık kurumuna ilk başvuru noktası olan ayakta teşhis hizmeti sonrası hastaların sevk edilmesi azalır ve hastalar bulunduğu yerde ilgili dal hekimleri tarafından konsülte edilebilir.
O Zaman Neler Yapılabilir???
• Tıp ve dal merkezleri bütünleştiği özel hastanede bulunan hekimleri planlama dışında istihdam ederek hizmet sunabilir. Bu hekim zaten özel sektöre ait bir hekim olduğu için, diğer özel sağlık kurumuna gitmekle özel sektörde var olan hekim yoğunluğu artmaz. Ve Ülke kaynağı daha etkin kullanılmış olur.
• Cerrahi birimi bulunan tıp ve dal merkezlerinde bulunan tam zamanlı cerrahi branş hekimlerinin verimliliğini artırmak için koordineli hastanede, planlama haricinde çalışmasına ve operasyon yapabilmelerine izin verilmelidir.
• Cerrahi endikasyon kısıtlaması nedeniyle bulunduğu merkezde operasyonunu yapamadığı hastasını, bütünleştiği hastanede opere edebilmesi neticesi hastanın hekim seçme hakkına da saygı gösterilmiş olur.
• Sadece meslek icra edebilmek için dal merkezi açmış bir hekim meslektaşımız da, bütünleştiği özel hastanede ayrıca hizmet sunarak hastalarına katma değer sağlamış olur. Üstelik 2219 sayılı Özel Hastaneler Kanunu’ da buna imkan tanımaktadır.
• Mevcut Dahili Tıp Merkezleri’ne özel hastane ile koordineli olma koşulu ile cerrahi birim kurma hakkı verilebilir.
• Hastaneler, ayakta teşhis merkezleri ile bütünleştiklerinde hastalarına erişimi kolay dağıtım kanalları kurmuş olur. Mevcut örnekleri vardır. A grubu hastaneler çeşitli noktalarda poliklinikler açmaktadır. Kamu hastaneleri de semt polikliniği açmaktadır.
• Mülkiyet haklarına sahip olduğu ayakta teşhis kurumunu açması özel hastanelerin de hakkıdır.
Birbirimize Soralım ???
• Mevcut tıp merkezleri arasında muvazaalı merkez var mıdır??? Evet belli oranda vardır.
• Bu muvazaalı merkezlerin ortakları Sağlık Müdürlükleri kayıtlarında kimler gözükmektedir.??? Tabiî ki hekimler…
• Şu anda satılık tıp merkezi ilanlarını en çok arayanlar kimdir??? Sermayesi olanlar…
• Sizce son aylarda kaç hekim tıp merkezi satın almıştır?
• Birden fazla tıp merkezine sahip hekim, meslek mi icra ediyor yoksa ticaret mi yapıyor?
Cevapları sizlerin yorumuna bırakıyorum.
Sağlık giderlerindeki artışlar, geri ödeme kurumlarını daha ekonomik hizmet almaya mecbur ettikçe, ölçek ekonomisi mantığıyla hizmet üretmenin yolu ayakta teşhis kurumları ile hastanelerin bütünleşmesidir. Ölçek ekonomisi ile daha ucuza hizmet üretilirken; ortak lojistik yönetimi ile hizmet kalitesini arttıracak, bilgiye ulaşmak daha ekonomik olacak ve daha nitelikli hizmet üretilecektir.
Yıllar sonra övüneceğimiz sağlık sistemleri olması için şimdiden planlanması doğrudur.
Mevcut özel sağlık kurumlarını da entegre ederek, bütünleştirerek varlıklarını sürdürmelerini kolaylaştırmak ise sağlık sistemine katma değer yaratmaktır.
Örnek sağlık sistemi için var mısınız bütünleşmeye !!!!
Dr. Feza Şen
Sağlık Yönetim MBA
Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreteri
Sağlık İşletmecisi
0 532 2778827– fezasen@megamed.org
Sağlık Aktuel / www.saglikaktuel.com
Sağlığın Ritmi Programı / www.linetvr.com
NOT: Görüşlerinizi ve iletişim bilgilerinizi mail atmanızı rica ederim.