Özel sağlık kuruluşları sorunların çözümü sizsiniz yada çözüm süzsünüz..

/ 4 Ağustos 2009 / 601 views / yorumsuz

Gelin Özel Sağlık Kurumlarından söylenenlere, önerilenlere kulak verin. Yılların sağlık işletmecisi olarak çözümünde, çözümsüzlüğünde ana paydaş olan özel sağlık sektöründe olduğuna inanıyorum.

İnancım 2 sonuca dayanıyor.

Birinci sonuç şu; halka verilen yeni açılımlar, yeni hizmetler, vatandaşın yararına olan yaptırımları kural koyan siyasi otoriteler tarafından geri alınamıyor.

Özel TV ler açıldı, düşünün kapansa nasıl halk tepkisi olur ???

Yapılan duble yollar eski haline gelse halkın bakışı ne olur ???

Öyleyse Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlıkta getirilen halk yararına uygulamalardan geri adım söz konusu olamaz. Dolayısıyla sistemde Özel Sağlık Kurumları olacak…

İkinci neden ise, birinci sonuç ile ilgili. Sistemde var olan Özel Sağlık Kurumları tek çatı altında toplanmakta zorlanıyor.

Çok sayıda olan Sağlık Kurumları Dernekleri her ne kadar zaman zaman birlikte hareket eder gibi görünse de, işletmelerin ruhsatlarına bağlı olan çift başlı yapı kural koyan otorite tarafından da özel işletmelere karşı kullanılabiliyor.

Özel Sağlık Kuruluşları haklarını almak için bile tek vücut hareket edemiyor ve Türk Eczacılar Birliği’ne özenerek bakıyorlar.

Artık tüm paydaşlar olarak sağduyulu olalım.

Önce, Son Dört Yıldır Durum Nasıl ??? diye bir bakalım.

En fazla 3 ay sonrasını görerek yaşama kararları alıyor Özel Sağlık Sektörü…

2006 yılını GSS Kanunu sonrası nasıl olacak diye düşünmekle geçirdi.

2007 yılında GSS Kanunu ile gelen fark ücret % 30 tartışması ve baskısı gündemi meşgul etti.

2008 yılında 15 Şubat yönetmelikleri ile beraber başından dökülen kaynar suyun açtığı yaraları hala iyileştiremedi. Nasıl planlanacaklarını hala tam bilmiyorlar.

2008 sonuna doğru BUT/SUT fiyatlarının % 20 düşmesi ile gelen darbeleri gördüler.

2009 sektör için özellikle de OHSAD’ın katkılarıyla umutlu başladı.

Bu arada ayakta kalma savaşı veren Özel Sağlık Sunucuları, başlarına gelecek sıkıntıları da görmezden gelmeye devam ediyorlar….

Aile Hekimliği’ne geçilecek mi ? Sevk Zinciri ne olacak ?

Tam Gün yasası neler getirecek, Kamu Hastane Birlikleri hayata nasıl geçecek diye tartışırlarken; bu köşeden şunları yazdık.

“5510 sayılı kanunun sağlık sunucuları arasında yaptığı mülkiyete dayalı ayrım,

Özel Sağlık Kurumları açısından tehlikenin başlangıç noktasıdır.

Bu düşüncenin ürünü olan, Global bütçe; direkt olarak Özel Sağlık Kurumlarını ilgilendirmeyen, ama özel kurumlar açısından pimi çekilmiş bomba olan uygulamadır.

2009 ve sonrasında Kamu Sağlık Kurumları adına Sağlık Bakanlığı, SGK ile 5510 sayılı yasanın amir hükümleri doğrultusunda yılbaşında belirlenmiş bir toplam ücretle hizmet sunmak için anlaşacaklardır.

Yılsonunda toplam sağlık tedavi harcamalarına baktığınızda kamu sağlık kurumlarına ödenen bizim oğlana verilen olup göze batmayacak ama Özel Sağlık Kurumları’na ödenen hep fazlalık olarak görülebilecektir.”

*Şimdi bugünlerde Özel Sağlık Kurumlarında Global Bütçeyi nasıl uygulayacağımızı tartışıyoruz.

Oysa çözüm daha kısa yoldan bulunabilir.

Hastaların ödediği fark ücretlerindeki % 30 kısıtlamayı kaldırın. Sonrasında Özel Sağlık Kurumlarındaki başvurular reel hale gelecektir. Gereksiz yere Özel Sağlık Sunucularına başvuru olmayacaktır.

Kamu sağlık hakkı olan herkes sağlık kurumlarına koşuyor. Bu toplum bu kadar hasta mı ???

Yüz bin nüfuslu bir yerleşim yerinde ilk defa Özel Sağlık Kurumu açılıyor. % 30 hasta farkı alınmasına harfi harfine uyarsa bakıyorsunuz üç ay içinde o yerleşim yerindeki kamu hastanesi kadar daha hasta bakıyor. Peki sonuç nedir ???

Özel Sağlık Kurumu açıldı diye hastalıklar mı artıyor yoksa bu bölgede sağlık tesislerine açık var, açık kapanınca vatandaş erişimi kolaylaştı için daha mı çok başvuruyor…

*Özel Sağlık Kuruluşlarının görüşlerini aktaran sivil toplum örgütleri ifade ediyorlar ama sanki duyulmuyor…

Özel Sağlık Sektörü; Aile Hekimliği uygulaması ile tedavi edici hizmetleri birinci basamağa bırakırsanız, genel tababet kuralları geçerli olur ve ilaç kullanımı artar diye görüş bildirdi.

Sonuç uygulamanın hayata geçmesi ile aynen geldi.

İlaç kullanımında kişi başı kullanılan ilaçlar artıyor. Bu artış sağlık giderlerini arttırıyor. Çözüm Özel Sağlık Kuruluşlarına global bütçe uygulayalım.

Sektörün dediğini IMF söyleyince ise Aile Hekimliği ertelenmeye doğru gidiyor. Sebep sağlık giderleri artışları…

*Kamu sağlık kurumlarında kurumsal performans ölçümleri niceliksel yapılıyor, bu sağlık giderlerini artırır diye çeşitli platformlarda ifade edildi.

Şimdi IMF heyeti ne diyor ???

Sağlık giderleri artıyor, personele ödenen döner sermayeyi % 15 civarında indirelim.

* Özel Sağlık Kurumlarını sınıflamak ve buna göre hastalardan alacakları fark ücretleri belirlemek için çalışmalar yapıyoruz.

Hasta ne için para ödüyor ??? Sağlığına kavuştu diye…

Biz sağlık kurumlarında kalite ölçerken tıbbi kaliteyi ölçebiliyor muyuz ??? Hayır.

Zaten Özel Sağlık Kuruluşlarının tümü hastanesinden dal merkezine kadar sıkıntıda ve yaşama savaşı veriyor.

Hizmet fiyatları hepsi için bir tabana getirildikten sonra algısal kalitede fark olanlara fazla ücret uygulanmasına geçelim diye ifade ediyoruz.

Sağlık sonuçları önemli ise ve bunu sağlarken tıbbi hizmet kalitesi önemli ise gelin bu noktayı geliştirmeye çalışalım. Sağlık sonuçları ile sağlık bütçesini ilintilemek isterseniz ekonomikliği sağlarsınız.

* Gelin kamu ile özel sağlık sunucularını aynı pencereden görelim.

Bakın ne oldu ???

Bir kamu hastanesinde yangın çıktı. Yoğun bakımda yatanların transferi esnasında 9 vatandaş hayatını kaybetti. Hastane Kalite Belgeli bir hastane… Binası görsel manada da çok düzgün!

Bakanlığın yangın raporuna göre yangın alarm sistemi 2 yıldır çalışmıyor.

Kalite belgeli kurumlarda altı ayda bir ara denetimler var, raporlanıyor ama yangın alarm sistemi çalışmıyor. Yönetici kadro görevden alındı ve hastane hizmete devam ediyor.

Aynısı Özel Hastanede olsa idi başhekim yani yönetmelik tanımıyla mesul müdür değiştirilerek hastane kapatılmadan yoluna devam eder miydi ???

* Özel Sağlık Sunucuları suistimal yapıyor diye kamuoyunda açıklamalar yapılıyor.

Hatta geri ödemeden sorumlu kurumun Bakanı bile açıklamalarında ifade etti.

Erkeklere doğum yaptırılıyor diye…

Özel Sağlık Sunucularının yönetim kadroları hekim be işletme eğitimi almış kadrolardan oluşuyor. Bir an için kötü niyetli olduklarını düşünseniz bile erkek hastaya doğum fatura ederler mi ??? Kimse bahsedilen bu hatayı yapmaz. Hatanın gerçek sebebi başka !!!

Hala kurumlarımızın üroloji kliniğine başvuran erkek hasta için provizyon almaya çalışıyoruz. Sistemi denetleyen bilgisayar programı isteği onaylamıyor cevabı ise hastanız erkek değil bayan diye… Çünkü program aktarımındaki bilgi yanlış ya da eksik !!!

Olsun kamuoyu Özel Sağlık Kurumları’nı hırsız bilsin ne olacak ???

Şimdi tekrar düşünelim. Çözüm nerede ???

Özel Sağlık Sunucuları, İşletmecileri gelin kararlarınızı gözden geçirin….

Sayın Kural Koyucu Siyasi Otorite;

Vatandaşlarımızın sunumuna açtığınız yatırımlarımızdaki maddi riskleri, bizler yatırımcı olarak, bu ülke için seve seve taşıyoruz.

İstihdam yaratıyoruz. Vergi, Stopaj ve SSK primi ödüyoruz.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana açılan Kamu Sağlık Tesisi kadar sağlık tesisini; ülkenin hemen hemen her yanında üç beş sene gibi bir kısa zamanda, halkın kullanımına milyon dolarlarla yatırım yaparak kazandıran, Özel Sağlık Sektörü sıkıntılar içinde… Suçu yatırım yapmak mı ?

Basında gün geçmiyor ki Sağlık Turizmi haberleri yer almasın. Bu alan ülke için gelir kaynağı ama sektörün gelişmesinin önü açılmıyor.

Bu ülke de doğmuş şerefli, onurlu sağlık yatırımcıları neden ülke dışında sağlık yatırımları yapıyor da; ülkelerinde yeterince teşvik görmüyor ???

Dünya global krizi tartışırken tek bir doğru üzerinde birleşiyor…

Üretim ve istihdamı artırmak…

Yarınlar için Sosyal Güvenlik açıklarını düşürmek için gerekeni yapalım.

Bu Ülkede vatandaşlarımızın hastalandığında başvuracağı sağlık tesisleri olsun istiyorsak, hem kamu sağlığı adına hem de Özel Sağlık Sunucuları adına eş zamanlı düşünelim.

Kısa vadeli kararlarla bir sektörün geleceğini belirsizleştirmeyin.

Halen mevcut olan yatırımlar satışa çıktığında ya ettiği fiyata alıcı bulamıyor ya da ortak bulamıyor…

Çözüm Nerede ??? Arz ederim.

İyi çalışmalar

Dr. Feza Şen

Sağlık Yönetim MBA

Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreteri

Sağlık İşletmecisi

0 532 2778827– fezasen@megamed.org

Sağlık Aktuel / www.saglikaktuel.com

Tıp fakültesi mezuniyeti sonrası İşletme Fakültesinden Sağlık Bilimleri Yönetimi Uzmanlığımı MBA tamamladım. 1997 yılından bugünlere Özel Sağlık Sektöründe durum tespitleri, kurulum, işletim, yönetim ile ARGE ve ÜRGE safhalarında geleceğe dair projelendirmeler üzerine çalışmaktayım.. 0 532 277 88 27 – fezasen@megamed.org – info@fezasen.com

Yorum yaz